Önyargılar ve Kalp Fatihlerinin Düsturları
Geçen gün bir dost meclisinde bu ülkenin gençleri olarak toplumumuzun, ülkemizin, bölgemizin ve dünyanın sorunlarını mütalaa ediyorduk. İnsan hakları, savaşlar, adaletin tesisi, mülteciler ve mültecilerin yaşadığı zorluklar konuları etrafında şekillenen konuşmamızda arkadaşlarımın toplumunda kanayan yarası olan bir tutumla mesele ve kimliklere önyargılarla yaklaştıklarını gördüm.
İtham edilen toplumlar için her ne kadar "bazı"ları kastedilerek "çoğu" ifadesi kullanılsa da belli bir zaman sonra "çoğu"nun yerini "her" alıyor. Böyle bir durum olmayacağı düşünülse de insan beyni bir zaman sonra ifadeleri genelleştiriyor, konuşmalarda çoğu ifadesi kullanılmamaya başlıyor.
Toplumu oluşturan halk kitleleri birbirlerini tanımadan falancalar şöyledir filancalar böyledir algısına kapılıyor. Bu durumda, insanların önyargılar meydana getirmesinden ötürü güvenilir, emniyetli toplum olma yolunda milletimizin önüne taş koyuluyor. Esasen sürekli bu noktada kaybediyoruz.
Önyargılar ve yanlış algılar ileriye gitmemizi engellemekte.
Önyargıların, genellemelerin, ithamın yaygınlaştığı bu zamanda Anadolu'yu bir baştan bir başa bizim yapan gönül erleri ve kalp fatihlerinin düsturları yolumuza koyulan taşları temizleyecektir.
Önyargı ve genelleme engellerini yıkarak "Ne olursan ol yine gel!" felsefesini hayatımıza hakim kılarsak barış toplumuna doğru büyük bir adım atılacaktır. Milli birliğimiz pekişecek, düşünceleri; bu milleti bölmek, parçalamak olan zalimler de kirli emellerine ulaşamayacaktır.
Anadolu erenlerinin milli birlik ve beraberlik, nihayetinde dünya barışını tesis edecek olan düsturları yaygınlaşırsa önyargılar yıkılacak, insana karşı işlenen suçlar son bulacak, karanlıklar aydınlığa çıkarılacaktır. Aksi bir ihtimalde enerjimizi insanlara, inançları ve görüşleri dolayısıyla saldırarak bitirecek, dünyaya adaleti tesis etmiş atalarımıza bakıp iç geçireceğiz.
Kısacası iyi bir insan iyi bir toplum olmak, nihayetinde de iyi bir dünyanın hülyalarını kurabilmek istiyorsak kalp fatihlerinin düsturlarıyla ön yargı ve genellemelerden kurtulmalıyız.
Önyargıların, genellemelerin, ithamın yaygınlaştığı bu zamanda Anadolu'yu bir baştan bir başa bizim yapan gönül erleri ve kalp fatihlerinin düsturları yolumuza koyulan taşları temizleyecektir.
Önyargı ve genelleme engellerini yıkarak "Ne olursan ol yine gel!" felsefesini hayatımıza hakim kılarsak barış toplumuna doğru büyük bir adım atılacaktır. Milli birliğimiz pekişecek, düşünceleri; bu milleti bölmek, parçalamak olan zalimler de kirli emellerine ulaşamayacaktır.
Anadolu erenlerinin milli birlik ve beraberlik, nihayetinde dünya barışını tesis edecek olan düsturları yaygınlaşırsa önyargılar yıkılacak, insana karşı işlenen suçlar son bulacak, karanlıklar aydınlığa çıkarılacaktır. Aksi bir ihtimalde enerjimizi insanlara, inançları ve görüşleri dolayısıyla saldırarak bitirecek, dünyaya adaleti tesis etmiş atalarımıza bakıp iç geçireceğiz.
Kısacası iyi bir insan iyi bir toplum olmak, nihayetinde de iyi bir dünyanın hülyalarını kurabilmek istiyorsak kalp fatihlerinin düsturlarıyla ön yargı ve genellemelerden kurtulmalıyız.