Kadınlar günü...
Tarihin pek çok döneminde insanlar anlamsız bir şekilde "Kadınlar insan mıdır? Kadınlar böyle midir? Kadınlar şöyle midir?" diye tartışılmıştır. Ehli insaf olan herkes bu tartışmaların ne kadar insanlık dışı olduğunu çoktan kavrayabilmiştir zaten. Bütün bunlar olurken kadının ne olup ne olmadığını tartışarak kadını kadın olarak kabul edemeyenlerin yanında kadına şiddet gösteren zayıflar, acizler, caniler var. Bu insani davranışlara muhalif hareket eden tipler son zamanlarda epey artmış durumda ki haberler her gün kadın cinayetleri ve kadına şiddet vakalarını aktarıyor.
Bana göre işin en tuhaf tarafı da toplumun tüm bu olumsuzluklara karşı hareketsiz kalması.
Bir enteresan husus da; kendi sefil düşüncelerini 'İslam' adını kullanarak topluma sunan din bezirganlarının kadınla ilgili cahiliyeden kalma fikirleri. "Uzay Çağı" denilen 21. yüzyılda da savunabilmeleri.
İnsanların ve Müslümanların çektiği sıkıntılara çare ararken sorunlarımızın, sıkıntılarımızın sebebi asıl itibariyle bu düşüncesizlik bu cehalet değil mi zaten?
Cahiliye toplumuna gelip insanları hak yola çağıran Peygamberimiz (s.a.v.) cahillerin değere layık görmedikleri ve zayıflık olarak niteledikleri "kadını" sosyal hayata dahil etmemiş miydi? Kadınlar ve kız çocukları hor görülürken O (s.a.v.) düşünsel putları yıkarak "Kadınlara ancak asalet ve şeref sahibi kimse değer verir. Onları ancak kötü ve aşağılık kimseler hor görür" dememiş miydi?
İnsanların ve Müslümanların çektiği sıkıntılara çare ararken sorunlarımızın, sıkıntılarımızın sebebi asıl itibariyle bu düşüncesizlik bu cehalet değil mi zaten?
Cahiliye toplumuna gelip insanları hak yola çağıran Peygamberimiz (s.a.v.) cahillerin değere layık görmedikleri ve zayıflık olarak niteledikleri "kadını" sosyal hayata dahil etmemiş miydi? Kadınlar ve kız çocukları hor görülürken O (s.a.v.) düşünsel putları yıkarak "Kadınlara ancak asalet ve şeref sahibi kimse değer verir. Onları ancak kötü ve aşağılık kimseler hor görür" dememiş miydi?
Kız çocuklarını sevmemiş miydi?
İnsanları gelişime (maddi-manevi) sevketmek var iken insanları baskılamak suretiyle onlara; kişilik bozukluklarına kadar sürükleyecek olan davranışları uygulamak, insanlığa saadet getirecek olan İslam'ın hangi kaidesinde vardır?
Hallerimizin, hareketlerimizin sığlığına karşın İslam'ın yüce bir değer olduğunu bilerek neden sığlığımıza İslam'ı perde yapıyoruz? Neden 'kadın' hususundaki kanaatlerimize yüce değerleri alet ediyoruz?..
İnsanları gelişime (maddi-manevi) sevketmek var iken insanları baskılamak suretiyle onlara; kişilik bozukluklarına kadar sürükleyecek olan davranışları uygulamak, insanlığa saadet getirecek olan İslam'ın hangi kaidesinde vardır?
Hallerimizin, hareketlerimizin sığlığına karşın İslam'ın yüce bir değer olduğunu bilerek neden sığlığımıza İslam'ı perde yapıyoruz? Neden 'kadın' hususundaki kanaatlerimize yüce değerleri alet ediyoruz?..