Mümin insanın en temel özelliklerinden biri emin olmaktır. Zira emin ile mümin aynı kökten gelir. Emin olmak demek insanların elinden ve dilinden zarar görmeyecekleri bir kimse olmak demektir. Bakınız Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) daha vazifelendirilmemiş iken toplumda emanete ihanet etmeyen biri olarak tanımlanmıştı. Her Mekkeli, O'na mallarını gönül rahatlığıyla teslim edebiliyordu. Bu durum O'nun Peygamberlik zamanında da böyleydi. Hatta O'nun mesajını inkar eden kimileri Mekke'de O'ndan başka güvenli bir kimse bulamayarak emanetlerini ona teslim ediyorlardı. Tebliğine kulak tıkasalar bile O'nun eminliği O'nun güvenilirliği konusunda şek ve şüphe duymuyorlardı. O'na yalancı da diyemiyorlardı çünkü dilinden de emin olmuşlardı. İşte, kendisine düşman olan insanların bile eminliğinden şüphe duymadıkları bir Peygamber'in yolundan gitmeyi yüce bir şeref ve kurtuluş vesilesi olarak addeden bizler de O'nun gibi emin olmalıyız, O'nun tebliğ ettiği tevhidi anlayışla yaşamak ve güven toplumunu meydana getirerek hakikat kapısını aralamak istiyorsak emin olmaya çalışmalıyız.
