Ramazan-ı Şerif'e Veda Ederken



Zaman yine o baş döndüren hızıyla akıp geçti ve bir mübarek ayın daha sonuna geldik. Bugün son teravih kılınacak, 1439 Ramazan-ı Şerifi'nin son teravihi...
Ertesinde bayram sabahına uyanacak olsak bile içimiz buruk, düşünceliyiz. Acaba hakkıyla eda edebildik mi?
Acaba ona kavuşup mağfirete ulaşanlardan mı olduk yoksa onu üzerimizden geçirip onu yaşayamayanlardan mı?
Acaba sırf Allah rızası için mi yaptık ibadetimizi?
Acaba samimiyet ve ihlasın  sırrına ulaşabildik mi?
Acaba diye pek çok soruyla iştigal etmekteyiz şimdi

Ramazan nedir diye düşünsek hep beraber.

On bir ayın sultanı.

Gecelerinde yapılan ibadetleri, sahuru, imsağı, mukabelesi, orucu ve iftarı düşünürüz.

Teravih; ki cemaatle kılmak zorunlu değildir, buna rağmen mümin gönüller iştirak ettiği bir birlik, birberaberliktir.

Sahur; ki amaç yemek yemek değildir, çünkü Peygamberimiz (s.a.v.) ''bir hurmayla dahi olsa sahur yapınız'' buyurmuştur.

İmsak; ki sahurun bitmesi onunla oluyor...

Mukabele; ki sade bir okuma-takip etme ilişkisi içerisinde anlaşılamaz mananın ve ruhun bedenimize dolmasıdır.

Oruç; ki nefsimize kulluğunu en fazla hatırlatan ibadettir.

İftar; ki sofralarında hiçbir ayrım gözetmeksizin birleşilir ve oruç açılır, o sofralarda israf olmaz ki orucun manası anlaşılsın.

Ramazan düşünülünce bu manalar aklımıza gelir işte. Bu yüzden Ramazan ayrı bir güzeldir.
NextGen Digital... Welcome to WhatsApp chat
Howdy! How can we help you today?
Type here...